İNGİLİZCE ÖĞREN DERSLERİ – 4
İngilizce nasıl öğrenilir ? İngilizce kelime nasıl çalışılmalıdır ? İngilizce de kullanılan en önemli kelimeler nelerdir ? İngilizce öğrenmeye nerden başlamalıyım ? Bu ve benzeri sorulara cevap aradığımız İngilizce Öğren Dersleri -4 adlı yazımızla karşınızdayız.
Başlayalım.
İNGİLİZCE ÖĞREN -4
Kelime : lay emphasis on
Anlamı : vurgulamak, üzerinde durmak
The first two paragraphs lay emphasis on the particular requirements of the digital environment as the source of data and as a means of producing maps and other visualisations.
İlk iki paragraf dijital ortamın belli gereksinimleri üzerinde durduğu …
Kelime : consolidated
Anlamı : sağlamlaştırmak
Their Prime Minister has possessed the capacity to act all the more forcefully in the previous year since he has united his capacity inside the administration.
Başbakan’ın hükümet içinde ilişkilerini sağlamlaştırdığı için son yıllarda daha saldırgan davranabileceğinden…
Kelime : relies on
Anlamı : -e bağlı olmak, -e bel bağlamak
Pakistan depends on the Indus and its tributaries for half of its water system supplies.
Pakistan, sulama ihtiyacının neredeyse yarısı için Indus Nehri ve O’nun kollarına bağlı durumdadır .
Kelime : interaction
Anlamı : etkileşim
The auroras are caused by the interaction of solar winds with gases in the Earth’s atmosphere.
Geceleri gökyüzünde görülen ay biçiminde renkli ışıkların (hale) atmosferdeki gazlarla rüzgarların etkileşiminden meydana geldiğinden”.
Kelime : protective
Anlamı : koruyucu
It appears to be unusual to us now that excavators and others utilized in hazardous work ought not have requested the arrangement of defensive headgear.
Maden işçilerinin ve tehlikeli işlerde çalışan işçilerin koruyucu başlık koşulunu talep etmemelerinin tuhaf olduğundan…
Kelime : significantly
Anlamı : önemli derecede
In the previous 30 years , our insight into the old Maya progress has expanded essentially because of the decipherment of a newfound content.
Son 30 yıl içinde yeni bulunan yazılı belgelerin sayesinde Maya medeniyeti ile ilgili bilgilerin önemli derecede arttığından…
Kelime : in addition to
Anlamı : ek olarak
In addition to providing luxury on every imaginable level, a five- star hotel should also have the ability to take you by suprise.
Her hayal edilebilecek düzeyde lüks sağlamanın yanısıra , beş yıldızlı bir otel sizi sürprizlerle de karşı karşıya getirmelidir.
Kelime : owing to
Anlamı : yüzünden, sayesinde
Old Peruvian materials have made due in a phenomenal condition of protection inferable from the dry states of a great part of the nation.
Peru’daki dokümanların, ülkenin kuru hava koşulları sayesinde mükemmel bir durumda olduğundan”
Kelime : properly
Anlamı : düzgün bir şekilde
Unless you use your computer properly, you can’t expect it to function well.
Bilgisayarınızı düzgün bir şekilde kullanmadıkça, onun düzgün bir şekilde çalışmasını bekleyemezsiniz.
Kelime : make up for
Anlamı : telafi etmek
In China’s biggest mental office there is a genuine absence of assets however the staff make a decent attempt to compensate for this in their treatment of the patients.
Çin’in en büyük psikiyatri tesisinde ciddi anlamda kaynak eksikliği olduğu; ancak orada çalışanların hastaların tedavisi konusunda bu eksikliği telafi etmek için çok çaba sarfettikleri…
Kelime : interpretation
Anlamı : yorum, değerlendirme
It’s worth remembering that his interpretation of the downward trends in output over recent years is not the only one.
Kişinin son senelerde, ürünlerin inişe geçme eğilimleriyle ilgili yaptığı yorumun tek olmadığının hatırlatmaya değer…
Kelime : attractive
Anlamı : çekici, etkileyici
On account of musical show, the advantages of having the capacity to encounter the entire creation from the solace of your easy chair are extremely alluring.
Opera izlerken koltuğunuzun rahatlığının keyfini çıkarabilmenin çok ”
Kelime : assess
Anlamı : değerlendirmek
For the control of the deadly brain disease in cows (BSE), surveillance is being stepped up in Canada, but the US claims to be testing enough cattle already to assert the risk.
İneklerdeki ölümcül beyin hastalığının control edilmesi için Kanada’da takibin artılacağından ancak Amerika’nın riski değerlendirmek amacıyla çoktan yeteri kadar ineği test ettiğini iddia ettiğinden”
Kelime : accustom
Anlamı : alıştırmak
In an aircraft the cabin lights are dimmed during take-off and landing to help passengers to accustom themselves to darkness in the event of an emergency.
Kelime : circumstance
Anlamı : durum
A fair proportion of the workforce now work from their homes, a circumstance that has been made possible by computers.
İşgücünün (insanların) kayda değer bir kısmının evlerinden çalıştığı ve bunun bilgisayar sayesinde mümkün kılınan bir durum olduğu.
Kelime : unlikely
Anlamı : olası olmayan
North Korea is unlikely to abandon its nuclear programme without specific security guarantees from America and promises of lost of aid.
Kuzey Kore’nin nükleer programını Amerika’dan özel güvenlik garantileri ve yardım kaybı yaşamadan terk etmesi ihtimal içerisinde değildir.
Kelime : severely
Anlamı : ciddi şekilde
Pharmaceutical firms are wary of devoting money to new antibiotics whose sales can be severely limited by the development of resistance in the target microbes.
İlaç firmalarının, hedef mikropların dayanıklıklarındaki gelişmeyle satıları ciddi şekilde sınırlanabilecek olan yeni antibiyotiklere para yatırma konusunda temkinli oldukları
Kelime : as much as
Anlamı : …kadar çok (sayılamayan isimler için miktar bildirir)
Over this period, as per a report as of late issued by the Hispanic Studies Center in Los Angeles, Mexicans got 14.5 biIIon US doIIars from relatives working in the United States, or, in other words much as Mexico earned from remote oil deals.
Bu dönemde Meksikalıların, Amerika’da çalışan akrabalarından aldıkları 14.5 milyar $‘ın neredeyse Meksika’nın petrol ihracından kazandığı para olduğu
Kelime : experience
Anlamı : tecrübe
You don’t need any experience to work here.
Burada çalışmak için hiçbir tecrübeye ihtiyacın yok.
Kelime : experiment
Anlamı : deney (trial, test)
Researchers now need to conduct further experiments.
Araştırmacılar şimdi daha fazla deney yapmaya ihtiyaç duyuyorlar.
Kelime : hand over (to)
Anlamı : Devretmek, teslim etmek (kişi, şey veya yetki) (surrender)
The suspects have now been given over to the French specialists.
Şu anda şüpheliler Fransa otoritelerine teslim edilmiş durumdalar.
Kelime : innovation
Anlamı : Yenilik (novelty)
The latest technological innovations..
Son teknolojik yenilikler
Kelime : rapid
Anlamı : Hızlı, seri (fast, swift)
We are seeing a fast development in the utilization of the Internet.
İnternet kullanımında hızlı bir büyüme müşahede etmekteyiz.
Kelime : supply SB with ST
Anlamı : Birisine bir şey temin etmek (provide)
They uncovered that he had provided fear monger associations [with] weapons.
Onun terörist örgütlere silah temin ettiğini açıkladılar.
Kelime : supply ST to SB
Anlamı : Birisine birşey temin etmek (provide)
Two colossal generators supply control [to] cultivates in the zone.
İki devasa jeneratör bölgedeki çiftliklere elektrik temin ediyor.
Kelime : so far
Anlamı : şimdiye kadar (up to now)
So far we have confined our regard for the neighborhood.
Şimdiye kadar dikkatimizi bölgesel alana kısıtladık.
Kelime : apparently
Anlamı : görünüşe göre (It seems that)
Obviously, she surrendered on the grounds that she had a contention with her manager.
Görünüşe göre, patronuyla bir tartışma yaptığı için istifa etmiş.
Kelime : approval
Anlamı : onaylama
We sent the outline to the arranging office for endorsement.
Çizimi, onaylanması için planlama dairesine gönderdik.
İNGİLİZCE ÖĞREN DERSLERİ -3 SONUÇ:
Bugün İngilizce Öğren Dersleri -4 adlı yazımızı sizlerle paylaştık.İngilizcenin önemini ifade etmeme gerek yoktur diye düşünüyorum.Bu öneme binaen elimizden geldiğince ingilizce konusunda farklı bir yaklaşımla yardımcı olmaya çalışacağız.
İyi Çalışmalar